Hoşgeldin =) Mutlu ya da mutsuz...Kafama estikçe yazdım ben...

Okuyup kendinden bir şeyler bulur musun bilmem!! İyi yazıyorum diye kendimi de övemem... İçimi döktüm, döküleni topladım bir daha döktüm belki. Tekerrür ettim kendimi, hırpaladım, yordum, yücelttim de bazen. Ben benim olanı ve olmayana özlemimi, kaybettiğimi ve kazandığımı, kızdığımı ve sevdiğimi, dengesizliklerimi ve özlemlerimi yazdım buraya. Ortaya çıkanı seversen ne mutlu bana!

2 Eylül 2011 Cuma

KALBİM...

Beni boğan düşüncelerimden kaçıp başka bir diyara gittim bugün. Duygularıma uzun süredir uğramamışım, meğer dargınlarmış bana. Beni hayata pes ettiren geçmişteki o kişileri hatırladım duygularımla dertleşirken. İllallah dedirtmişim kalbime de haberim yokmuş, uzun süredir inzivaya çekilmiş kendisi; aslında yaşlılığım da oradan gelirmiş. Kustu sinirini bugün işte. Rahatlamıştır herhalde.
Gözümü kırpmadan değmeyen adamlara verdiğim için pek sinirlenmiş, pek üzülmüş, dertlenmiş. Denize atsaydın daha iyiydi duydum ağzından. Hançerlesen daha az acı çekerdim belki dedi. Yormuşum gidemeyeceği mesafelerde onu koşturarak. Gençmiş ama yaşlanmış birden. Ne kadir kıymet bilmezmişim, kendim gibileri de ne kadar kolay bulurmuşum öyle. Bıkmış benden, ne yaptığımı zannediyormuşum ki ben, babamın malımıymış o? Sitemleri böyle uzuyor gidiyor. Pişman etti uğradığıma. Çektim resti bir daha gelmemek üzere. Çarptım kapıyı çıktım evinden…
Düşündüm sonra. Haklıydı aslında… Sevildim ben ama sevdiğim tarafından değil. Sevilmeyi bile beklemedim ki ondan öyle aptalım ki, bu kadar mı değersizdi kalbim? Ne hakkım vardı ona bunu yapmaya? Üzdüm, kırdım, yordum… Hem onu hem onları, “onlar” geçmişimde beni sevmiş herkes… Hak ettiler mi? Kalbim hak etti mi?
Bir karar aldım bu sinir harbinin ve eve, düşüncelerime döndüğüm zaman kafama üşüşen düşüncelerin sonunda. Çok yalnız bırakmıştım kalbimi, çok da vefasızdım aslında. Çok kahrımı çekmişti, beni en çok önemseyendi o, hatta en çok beni önemseyendi. Karar aldım işte bu yüzden bundan sonra benim için de en önemli oydu. Sildim kalbime leke sıçratan kişileri üstünden. Yırttım attım panosunda önemli sanıp astığım bütün notları ve öldürdüm benim gibi bana vefasız kalanların kalbimin derinliklerinde büyüttüğüm tohumlarını. Onlar için söylediğim her iyi lafı unuttum. Bundan böyle beni seven var hayatımda sevmeye ant içtiğim, bundan böyle beni özleyen var uzaklarda özlemini çekeceğim, bundan böyle vefalı insanlar var en zor anımda bile yalnız bırakmayan, bundan böyle sevilmeyi hak edenler, bana zarar vermeyenler, değerini geç anlasam da bundan sonra unutmamaya yemin ettiklerim var kalbimde. Kalbim yorulmayacak, sevmek için çırpınmayacak çünkü zaten sevmek için çaba göstermeden sevebileceğim insanlar var artık.
A bir de düşüncelerimi duygularımın yan dairesine taşımaya karar verdim. Malum yaş ilerliyor, yalnız kalmasınlar…  Danışsınlar, konuşsunlar, anlaşsınlar öyle uygulasınlar…Nasıl ama?

01/10/2010
N.U.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder