Hoşgeldin =) Mutlu ya da mutsuz...Kafama estikçe yazdım ben...

Okuyup kendinden bir şeyler bulur musun bilmem!! İyi yazıyorum diye kendimi de övemem... İçimi döktüm, döküleni topladım bir daha döktüm belki. Tekerrür ettim kendimi, hırpaladım, yordum, yücelttim de bazen. Ben benim olanı ve olmayana özlemimi, kaybettiğimi ve kazandığımı, kızdığımı ve sevdiğimi, dengesizliklerimi ve özlemlerimi yazdım buraya. Ortaya çıkanı seversen ne mutlu bana!

2 Eylül 2011 Cuma

BANA NOTLAR: vol.1 "YAŞLILIK"

Şimdi anlıyorum yılların sanki 10ar yılmış gibi hayatımdan götürdüğü çocukluğumun değerini.  Ne de olsa adı çocukluk ya bol keseden zırvalamaktı o zamanlar belki de hayatın anlamı.  Yanıyorsun buram buram şimdi sana yılların yüklediği her bir külçe yüzünden.  Altın da olsa külçeler sırtına dönüp almıyorsun, başkaları için taşıdığının bilincindesin belki de… Zira gün gelip çocukların olacak zaten hayat başka ne için ki?

      Hem ne olacak ki? Hayat ne kadar da kısa, insanlar sen istesen de istemesen de geçici. Bazısı var olmayı istemediğinden geçici, bazısı belki çok sevdiğinden, üzerine titrediğinden alınıyor elinden.  Yapabileceğim tek bir şey söyle. Tek bir çözüm öner ki ben de yolumu çizeyim.  Tek yaptığın sadece sızlanmak değil mi? Kırıklığın aslında gripten değil de insanlarla yüzleşme korkundan olmasın sakın? Sorarlar neyin var diye sen de cevap veremezsin. Hep cevap hazırdır. Yalansa yalan de. “Bir şeyim yok ya yorgunum sadece” ya da uykusuzsundur bütün gününü yatakta geçirmiş olsan bile.  Kırgınsındır ama kırana değildir kırgınlığın kendine savunursun onu hep çünkü yoktur bir suçu onun.  Hayata kırgınsındır elinden alınanlar, senden çalınanlar yüzünden. Kadere inanmazsın ama başka da suçlu yoktur ortada. Diklenemezsin ya tanrıya hani götün yemez ya. Kader der geçersin değil mi? Ne kadar kolay…

      Şimdi kendi içinde yarattığın bu huzur evinde, elinden alınanlarla beraber mutlu ve huzurlu olduğuna inandırmak için beni, çocukluğuna dönmüşçesine sızlanıyorsun ya hani. Nerdeyse agu diyeceksin, o derece bir şımarıklığın pençesine düşmüşsün, huysuzluğun katlanılmaz halde ya… Yemezler, git başkasına ağla!! diyeceğim ama sanırım benden başka kimsen yok. Benim de senden başka kimsem yok… Ben de tam onu diyecektim… EVET, BENİM BENDEN BAŞKA KİMSEM YOK…
09/02/2011
N.U.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder