“O”nu tanıyalı 1 sene 9 gün oldu…
Ne yazacağımı bilmiyorum. Bu şekilde başlayan o kdr çok
mektubu yarıda kestim ki! Belki bunun da sonu gelmez bu yüzden çok da önemli
değil aslında. Sadece olur olmaz yerlerde aklıma gelmenden bıktım. Birgün tekrar
karşıma çıkacak mısın bunu bile bilmiyorum. Bu gün dolmuşa bindim. Eve gelene
kadar aklımda o kdr saçma bir anı canlandı ki inanamadım. Sana adınla hitap
ettiğimde “Sensin o” derdin ya işte o zaman aklıma geldi. Sana ya aşkım
demeliydim ya hayatım ya bitanem vs vs. Ya şimdi ne demeliyim? Umutsuzluğum,
mutsuzum mutsuzluğum…Hayatımın ışığını tek üflemeyle söndüren lanet herif,
Allah’ın belası ya da geberesice…?Peki anlamadığım, söylemem gereken bunlarken
neden içimden hiç gelmiyor? Belki de evlendin…Nasıl dayanırım, nasıl toplarım
kendimi? Askerdeyken hayatlarındaki insanı unutmazmış erkekler. Ben senin
hayatında sadece öylesine bir insan bile değildim. Elindim, kolundum,
ayağındım, tutunacak dalın, sıcak yuvandım, evindim…Herşey benim için neden senin
için olduğu kadar basit olamıyor? Anlayamıyorum, sanırım zekam geriledi. Ya da
aslında hep hayaldin, halüsinasyonlarımdan biriydin. Ama ya senle tanışanlar?
Yoruldum seni düşünmekten, yoruldum bir aşk yaşadığımı ve bu aşkın içinde tek
başıma debelenirken, senin orda bensiz mutlu olma olasılığını, bunun yüzdesini,
olabilitesini hesaplamaktan. Sayende matematiğe alıştım. Dilim varmıyo beni hiç
sevmemişti demeye. Keşke gerçekten bilebilseydim ne hissettiğini. Bende kendimi
zayıf sanırdım, 2 damla kan kaybedince yerimden kalkamazdım. Bıraktığın yara
kabuk bile bağlamadı, hala oluk oluk kanıyo. Keşke öldürse ama onu bile
yapmıyo. Kanımda sorun mu var acaba?Pıhtılaşmıyo… doktora gitsem çare bulur mu
seni kafamdan atmam için? Belki de kabus kapanı mı ne ondan almam lazım.
Numaranı telefondan silerken ne kadar unutkan olduğumu bile unutmuşum. Sanki
Allah’ın takdiri bu. Senle ilgili herşey burada, yanımda, hergün tekrar
canlanıp yaşanırken, seni aramak için çevirdiğim numara hafızamdan silinmiş.
Yüzün hep gözümün önünde, alaylı bakışların, sana sevgimi gösterince “tamam
şımarma” diye bıyıkaltından gülüşlerin, ellerin, tırnaklarının üstünü
kemirişin, ağzını fazla açmadan konuşuşun, bu son şansın diye tehditlerin,
askeriyenin önünde beni öpmemek için kendini tutuşun, dudaklarıma sonra da
gözlerime bakıp sonra “görüşürüz hayatım dikkatli kullan hız yaptığını
görmiyim, tepeden bakıcam gidişine”diyip gidişin, hastaneye her geldiğimde seni
camda beni beklerken buluşum. O gidişlerini bilmiyorum kaç kez seyrettim.
Arkana dönüp mutlaka bakardın hem de birkaç kere.”Emredersiniz komutanım” ya da
“Emredin komutanım?” Ne kadar gülmüştüm o hikayeye. Gözyaşlarımı yanağımda
yakalayıp öpmüştün. Kızınca hiçbi şey istemezdin “İstemiyorum anlamıyo musun?”
“Ölsen de umrumda olmaz böyle davrandığın sürece.” Keşke yakmasaydım msj
defterini. Söz yüzüğünün lafı geçmişti. “Bu burda kalamaz, öğle aranda git
yüzük beğen. Erkeğim beni istiyo de sanane de kuyumcuya.” “Bana böyle bakma
içim acıyo” demiştin. Ağlamak yoktu hiçbir zaman ama her gidişinde ağlardım.
Uyurken horlardın hiç durmadan ama ben uyumasam da olurdu kıyıp kaldıramazdım.
Yetmiyorum sana derdin ama hep yettin. Babamı tartışırdık. Sevmeyeceğini
düşünürdün herkesten farklı olarak. Onun seni sevmeyeceğini değil senin onu
sevmeyeceğini. Ama anlaşmıştık sevmek şart diildi saygıda kusur etmek yoktu ne
de olsa o BENİM babamdı. Küstüm hayata,
inan ot gibi yaşıyorum. Ben seni hala seviyorum. O kadar zaman oldu ama hala
resmine bakmadan uyumuyorum. Bu ölene kdr böyle olacak, acım hiç dinmeyecek ve
artık alışkanlık olacak ve farkettiysen hiç dön demedim çünkü dönme
istemiyorum. Karşıma çık ve sana olan bu kuvvetli bağ, bu bitmek bilmeyen aşk,
bu kanayan yara hiç yokmuş gibi davranıyım yeter bana, gör o kör gözlerinle
seni artık sevmediğim yalanını ve buna seni gerçekten inandırıp öyle devam
ediyim hayatıma. Aklının bi ucunda varsam bile o an at beni ordan. Sensiz
olduğumu ve yine senden önceki o hiç de senin tarzın olmayan insan olduğumu gör
ve hayatımdan öyle git herşeyim...
30 Kasım 2009
N.U.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder