Hoşgeldin =) Mutlu ya da mutsuz...Kafama estikçe yazdım ben...

Okuyup kendinden bir şeyler bulur musun bilmem!! İyi yazıyorum diye kendimi de övemem... İçimi döktüm, döküleni topladım bir daha döktüm belki. Tekerrür ettim kendimi, hırpaladım, yordum, yücelttim de bazen. Ben benim olanı ve olmayana özlemimi, kaybettiğimi ve kazandığımı, kızdığımı ve sevdiğimi, dengesizliklerimi ve özlemlerimi yazdım buraya. Ortaya çıkanı seversen ne mutlu bana!

19 Kasım 2017 Pazar

Malum olanlar

Hic inanmadigim, gulup gectigim hatta dalga gecip kahkahalar attigim seyler yasiyorum. Anlatasim var, inanir misiniz bilmem ama anlatasim var...

Bundan 12 sene once basladi butun her sey. Universitedeydim. Bir erkek arkadasim vardi o zamanlar. Askere gitti, tuhaf davraniyordu, icim de huzursuzdu. Bir Cuma gecesi ruyamda baska bir kizla o zamanin unlu sosyal medyasinda mesajlarini yakaladigimi gordum. Kalkar kalkmaz siradan bir insanin ilk yapacagi sey neyse ben de onu yaptim. Sifresini bildigim o sosyal medya hesabina girdim ve gercekten bir kizin mesajina rastladim. Sonrasi aslinda cok onemli degil ama buradan selam olsun. Kizla sonrasinda cok yakin arkadas olup yedigimi ictigimi paylastim.

9 sene once bir benzinlikte aksamin bir vaktinde, tesadufen tanisip ilk goruste asik oldugum bir adamla ilgili yanimdaki arkadasimin kulagina egilip  “Ben bu adamla evlenecegim” dedigimde aslinda ciddiydim. Kisa bir sure ciktik kendisiyle sonra ayrildik ve o baskasiyla evlendi. Onunla evlenecegim konusundak ciddiyetimden bir sey kaybetmedim. Sadece fikrimi “ondan baska kimseyle evlenmem” seklinde degistirdim. Ne oldugu cok uzun ve karmasik ancak su an o adamla evliyim. Huysuz kocama sevgilerimle.

Aradaki surecte basima hic geldi mi acikcasi hatirlamiyorum ama bundan 5 sene onceydi. Ozel bir bankanin genel mudurlugunde calisiyordum. Mezun olali 2 sene olmustu, aklimda bile yoktu yillar once yasadigim o deneyim. Bir gece isyerinde cok samimi oldugum bir arkadasimin bir oglu oldugunu gordum ruyamda, ayni da ona benziyordu. Ertesi gun ruyami isyerinde ona da anlattigimda tuhaf bir yuz ifadesiyle “Hayirlisi” dedi ve gitti. Cok uzerinde durmadim. 2 ay sonra kosarak yanima geldi. Meger ruyami anlattigim o gun esinin hamile oldugunu ogenmisler, ailelerine bile soylememisler. 2 ay beklemek istemisler ve o 2 ayin doldugu gun solugu benim yanimda almis. Selam olsun simdi ayni arkadasimin esine benzeyen bir kiz cocuklari var. Sanirim tutturamadigim iki sey bunlardi.

1,5 sene once 2  ay arayla bir cocukluk arkadasimi gelinlikle, karni burnunda ve kuzenimi de kollarinda bir cocukla gordum. Her ikisine de daha onceki olayi referans alarak kendimce arayip “Hamile olabilirsiniz” mujdesi verdim ve her ikisinin de hamileliginin haberi goz acip kapayincaya kadar geldi gercekten. Selam olsun biri bebegini dusurdu ve simdi yeniden hamile, digeri oglunu kucagina aldi ve buyutuyor.

Birkac gun once bir ruya gordum. Ruyamda kedimi havluya sarmistim, bir muslugun onunde kendisini yikiyordum ki kafami egince aslinda kucagimdakinin kedim degil bir erkek cocugu oldugunu gordum. İlk kez bir baskasinin cocugu oldugunu degil kendimi gormustum bu sekilde ve durumu da kendime yorup test aldim. Test negatif ciktigindaki hayal kirikligim gercekten buyuktu ancak asil şok 2 gun sonra baska bir arkadasimin test sonucunun fotografini bana atmasiyla geldi.

Su an saat 19.15. Yaklasik yarim saat once bu soz konusu arkadasim aklima dustu ve kalbim tabiri caizse hop oturup kalkti bir anda. Ve kanamasi oldugunu ogrendim. Kendimden, bana malum olanlardan ve 6. hissimden korkuyorum.

1 Ekim 2017 Pazar

Herkes kendine aittir...

Hiç ama hiç anlamıyorum... Kıskançlığı, aşırı sahiplenmeyi, sevdiğini kısıtlamayı...

Seni bırakıp başkasına bakacak insanı neden seversin ki zaten? Veya başkası ona baktığında gurur duymayacaksan neden berabersin ki onunla? Güzel özelliklerini sadece sen mi görüyorsun? Onun iyiliğini, güzelliğini bir kutuya saklayıp sadece kendine özel kılabileceğine gerçekten inanıyor musun? Sen tutuyorsan onun elini gerisinin önemi var mı? Ona "benim" dememelisin, ona "benimle birlikte" diyebilmelisin. Onun seçimi olmalı bu senin sahipliğin değil.

En önemlisi ne biliyor musun? O senden önce var olabildi, yaşadı ve kendini koruyabildi. Ailesinden aldığı bütün terbiye ve eğitim ona yetti, senin değiştirebilme kabiliyetin yok, ondaki değişim ancak ve ancak o değişmek isterse mümkün olabilir, bunu anlıyor musun? O isterse senin için değişmek, değişir. Seni hayatında tutmak için değişmesi gerektiğine karar verirse ancak değişebilir. Değişimin yan yana kalabilmek için tek çözüm olduğuna inanırsa değişir... Değişmezse kendisinin de mutsuz olacağına inanırsa değişir... Ancak ve ancak  kendi hayatında taşları yerine oturtabilecekse değişir...

İki insan birbirinin hayatında neden var olur hiç düşündün mü?

İki insan, farklı çevrelerde ve ailelerde büyüyüp yetişip, farklı karakterler edinip, başka bir insanla anlaşmaya neden razı olur sence? Onun yanında mutlu oluyorsan uyum sağlarsın. Onu olduğu gibi seversen ancak mutlu olur ve mutlu edersin. Peki ya iki kişi birbirini delicesine sever ve yine de mutlu olamazsa sorun nerededir? 

Sahiplenmeyi, kıskanmayı ve kısıtlamayı sevmek sanmayınca bir şeyler düzelecek. Başkaları ona bakar, başkaları onu benden çalar telaşına düşüp onun mutlu olup olmadığını sorgulamayı unutmaya başladığın gün artık yan yana olmanızın bir anlamı kalmamaya başlayacak. Çünkü iki kişi birbirini mutlu etmek için bir arada olur. Amaç tam da budur. 

Herkes bencildir aslında. Herkes kendi mutlu olduğu yeri seçmek ister. Sırf o mutlu olsun diye yanında durmazsın, sırf o mutlu olsun diye mutsuz olmaya razı olmazsın. Kıskandıkça tükenir bazı şeyler, onu sahiplendikçe o da kendini evdeki televizyondan, cep telefonundan ayırmaz olur. O senin malın olamaz hiçbir zaman. Sen dilediğin kadar inandır kendini, "o benim" de. Mutsuz olursa kalmaz. Mutlu olamazsa gider. O senin olmaz, kimse kimsenin olmaz.  

Herkes ana rahmine yalnız düşmüştür, herkes doğma çabasını yalnız verir, herkes ölüm döşeğini yalnız yaşar, ölürken kendi canını verir... Sen seninsin unutma, o da onun... Herkes kendine aittir bu hayatta...